28 Şubat 2014 Cuma

Tanrılar ve İmparatorlar, İsaac Asimov


Florina'nın tarlalarında kendine gelen Rik'in uyanmasından öncesine dair anısı yoktur. Bölgenin yerlilerinden olan Valona, onun koruyuculuğunu ve hemşireliğini üstlenir. Bölge yöneticisi Terens'in gözetimi altında olan fabrikalar ve tarlalar tüm galaksiye sadece o gezegende yetişmekte olan Kirt liflerini işleyip satmaktadır. Sark gezegenin mandası altında olan Florina'yı çok ciddi bir tehlike beklemektedir. Sark'lı efendilerin Kirt işlemeleri dışında umursamadığı geri kalmış Florina'yı bekleyen tehdide dair bilgisi olan tek kişi ise hafızasını yitirmiş olan Rik'tir. Trantor ve Sark'ın tüm çıkarlarına karşı Florina'yı kurtarmak için Rik'in geçmişini hatırlaması ve entrikalarla örülmüş ağlardan sıyrılması gerekecektir...

Vakıf evreninde geçen öykü İmparatorluk serisinin 2. kitabı ( 1. Kitap asi Gezegen Tyyran / Sonsuzun tohumları, 3. Kitap Uğursuz Gezegen Galactica / Zamandan Kaçış ).

Sark'ın mandası altında olan Florina'da çok sert bir kast sistemi mevcut. Oligarşinin hüküm sürdüğü Sark, Trantor'dan farksız ama daha küçük nüfuza sahip bir imparatorluk olarak okurun karşısına çıkıyor. Köylülerin bazıları eğitilmek için Sark götürülüp çeşitli bürokratik pozisyonlara atanıyorlar. ara bir yönetici sınıf haline gelen bu kişiler Kentli olarak anılıyor. Bunlardan biri olan Terens üzerinden elitizm eleştirisi yürütülmüş. Bürokrasi ve uyumculuk eleştirileri ise Samia üzerinden irdelenmiş. Samia, soylu bir beyin kuluçka makinası olmak yerine bilim kadını olmayı seçen bir soylu kızı.

Terens üzerinden doğal olana ve doğaya dönüş özlemi dile getirilirken entrika ve politik ikili oyunlarla dolu olan kurgu çoğu yerde polisiye türünün özelliklerine yaklaşıyor. Son sayfalara değin merak öğesi ustaca kullanılmış olan eserde, okurun şaşırabileceği çok sayıda kurgu oyunu mevcut. yazarın kurgusuyla arasındaki mantık düellosuna dönen oyunlar son derece başarılı. Rik'in geçmişini araması, daha önceki veya şuaki kimliği arasındaki tercihi , Valona'nın karşılıksız ( kimi zaman Nigthingale sendromuna yaklaşan ) aşkı gibi çok sayıda motif, politik bir bilimkurgu / gerilim olan kitabın akıcı ve ilgi çekici olmasını garantilemiş. Yaşamın değeri ve yönetimin çıkarlarıyla halkın isteklerinin çatışması gibi irdelemeler kuru olmasını engellemiş. Akıcı, merak uyandırıcı bir kitap türün hayranlarına keyifli bir okuma sunacaktır. Başka incelemelerde görüşmek üzere.

26 Şubat 2014 Çarşamba

Süper Kompüter Colossus, D. F. Jones


Profesör Forbin, binlerce kişinin 12 yıllık çabasının ürünü olan Colossus'u aktive etmek için sabırsızlansa da yanında getireceği tehlikeleri de göz önünde bulundurmaya başlamıştır. Bloklara bölünmüş dünya USNA ve USSR'nin arasındaki soğuk savaşa odaklanmış, ufukta gözüken bir nükleer savaşın endişesi altında yaşamaktadır. Etkinleşince tüm savaş tehditlerine son verecek olan Colossus, kısa zaman içinde önlediği tüm tehlikelerden daha büyük bir endişe kaynağına dönüşecektir. Prof. Forbin ise yarattığı canavarla mücadele edebilecek tek kişidir...

Teknoloji karşıtı ve soğuk savaş paranoyası kokan esere "Makinaların yükselişi" teması hakim. Bertrand Russel alıntısı yapan yazar, politik anlaşmazlık yüzünden çıkan savaşları eleştirirken fazla yüzeysel yazmış. Tüm insanlığın kaderini mozolesinde yatan dijital bir tanrıya teslim eden süper güçler ( USNA ve USSR ) üzerinden Mary Shelley ve Dr. Frankestein'in Canavarı iması yapılmış. Colossus'un bilinç kazanması ve Rus yapımı ikizi olan Kustos ile iletişime geçmesi, insan efendilerin tahtlarından indirilmesi, organik ve dijital bilinçlerin soğuk savaşına sebep oluyor. Cleo ve Forbin arasındaki kuru, yavan ve kurguya hiçbir katkısı olmayan aşk motifi son derece zayıf ve inandırıcılıktan uzak. Genelinde seksist ve şovenist ifadelerle dolup taşan ifadeler yüzünden ( süper bilgisayarın devre bağlantılarını kontrol ettikten sonra kahve yap da içelim kızım tarzı... ) okur kolaylıkla metinden soğuyabilir. Akıl almaz çeviri hataları ( diskusyon yapmak gibi... ) akımı bozan engeller olarak okurun karşısına çıkacaktır. 


USNA ve USSR'nin daha büyük bir tehdide karşı birleşmesi gibi ucuz kurgu oyunları yanında insanlık ve evrim sorgusu zayıf kalan diğer motifler. Benjamin Franklin'in özgürlük ve güvenlik hakkındaki alıntısına atıfta bulunan sorgulama, Colossus ve Forbin arasındaki tartışmada işlenmiş. Tanrı kompleksli yapay zeka, insani bir nevroz taşıyan mekanik bir tanrı olarak kurgudaki devasa bir boşluğa işaret ediyor. Freudyen otorite açılımları yapan yazar, Savaşı yasaklayıp insanlığa savaş açmakla tehdit eden Colossus motifinde ciddi tutarsızlık ve mantık hatalarına gömülmüş. Kendini ayağından vuran kurgu oyunları ve inandırıcılıktan uzak olan sosyal etkileşimler okuru tatmin etmeyi başaramıyor. Baskan'ın serisini tamamlamak dışında bir amaç taşıyan okurlar hayal kırıklığına uğrayabilir. Başka incelemelerde görüşmek üzere.






25 Şubat 2014 Salı

Yaratılan Dünya, Philip K. Dick


Alternatif gelecek. Polis devleti haline dönmüş olan Amerika'da tüm insani haklar devletin kontrolüne geçmiştir. Gizli polis uzaydan gelen tek hücreli tepkisiz yığınlara ve Jones isimli medyumun başlattığı halk hareketine karşı çaresiz kalmıştır. Cussick, hem karısını Jones tarikatının pençesinden kurtarmaya hem de gizli polis olarak işini korumaya çabalamaktadır. Dr. Rafferty'nin ürettiği klonlar Venüs çevre koşullarında yaşam deneyine hazır olmalarına karşın gergin politik ve ekonomik ortam deneyi tamamlamasına izin vermemektedir. Jones ise 1 yıl önceden herşeyi görebildiği için federal hükümeti devireceğinden emindir. Cussick hem kadere hem de öfkeli yığınlara karşı mücadele etmek zorundadır...



Deterministik öğeleri bünyesinde barındıran Jones karakteri, siyasi lider hicvi açısından başarılı bir kurgu olsa da roman içerisindeki yeri az kalmakta. Yazar, pek de tarzına yakışmayan şekilde determinizmi Jones ile savunuyor gibi durmuş. Dr. Rafferty klinik kayıtsızlığı ve tahakküm arzusunu bünyesinde barındırarak bilim adamı hicvini temsil etmiş. Tanrı kompleksi, Dr. Rafferty'nin Venüs deneyinde yaratılan insanlarda kendi DNA'sını kullanmasında ifade edilmiş. Varoluşçu imalar, Relativizm akımı olarak okura sunulmuş ve karşı cepheyi temsil etmekte.  Çoğu suçun cezası ölüm değilse de çalışma kamplarında ömür boyu tutsaklık. Eser boyunca diyaloglar dağınık ve okuru içine çekmekte fazla başarılı değiller. Kimi yerde inandırıcılığını kaybetme pahasına kurgu oyunları kullanmış olan ustanın bu eserinin aceleye geldiği hissediliyor. Determinizm ve özgür irade sorgusu yarım kalmış, daha çok politik bütünlük ve otoritenin sorgusuna ayrıldığı belli olan eser sadece "Hardcore" K. Dick hayranlarına hitap edecektir.

23 Şubat 2014 Pazar

Uzun Dünya, Terry Pratchett & Stephen Baxter


İnsanlık, beşiği olan gezegenin kaynaklarını tüketmeye ve dünyayı yaşanılmaz hale getirmeye yaklaşmışken, sonsuz sayıda paralel dünyaya erişim şansı ortaya çıkar. "Adım Günü" nden itibaren insanlar "Doğu" ve "Batı" yönünde olmak üzere olasılıklar ağacının dallarına dahil olan çok sayıda paralel dünyaya çok basit düzenekler olan " Adımlayıcılar" sayesinde erişebilmektedir. Güç kaynağı olarak bir patates  kullanan bu aygıtlara rağmen adımlayamayan insanlar ise Esas Dünya'da mahsur kalmakta kimi zaman aileleri tarafından terk edilmektedir. Ekonomik ve sosyal açıdan insanlık tarihinin tümden değiştiren bu fenomen insanlığı 2'ye bölmüştür. Varoşlar boşalmakta, hükümetler başka dünyalara göç eden vatandaşlarından nasıl vergi toplayacağını düşünmektedir. Bu kaos ortamının orta yerinde doğan Joshua Valiente ise doğal bir adımlayıcıdır efsaneleşen Joshua'ya Black şirketi bir keşif gezisinde rehberlik etmesi için teklif götürür. Joshua, bir zamanlar Tibetli bir motorsiklet tamircisi şimdi ise makinelere hapsolmuş bir süper bilinç olarak reenkarne olmuş Lobsang'la beraber Uzun Dünya'nın sonuna doğru tekinsiz bir yolculuğa çıkacaktır. Esas soru ise: Uzun Dünya'nın bir sonu var mıdır?

M-brane kuramına atıfla açtıkları kurgularını  ekonomik ve sosyal argümanlarla destekleyen yazarlar, Lewis Carroll, Turing ve Salinger imalarıyla da süslemişler. Mülkiyet ve otorite sorgusunun son derece güçlü işlendiği, soylu vahşi mantrasının ve insanlığın merakıyla desteklenen yayılma ihtiyacının açıklandığı güzel kurgu oyunlarıyla akıcı ve kimi yerde mizahi olabilen ( Terry Pratchett kendini her sayfada belli ediyor :) ) eser Robinson Crusoe, Sineklerin Tanrısı na göndermelerde bulunuyor. Değer sistemlerinin tamamen çöktüğü koloniler de takas sistemine dönüş yaşanmış. Para ve kıymetli cevherler değersiz denecek kadar ( her dünyada işlenmemiş ve çıkarılmamış trilyonlarca ton ) bol. kimi yerde "kıyak" adı verilen alıcı ve satıcının değerine beraber karar verdiği piyasa baskısının veya vergi yükünün bulunmadığı para birimleri kullanılmakta.



Diğer paralel dünyalara kararlı metaller adımlanamadığı için insanlığın medeniyet macerasına avcılık ve toplayıcılıktan ufak kabile ve köylerden  en baştan başlaması gerekmekte. maden ve ürünlerinin taşınamaması yüzünden Dünyalar arasında bir ticaret zinciri kurulması olasılığı bulunmuyor. Yerleşilecek alanın bolluğu ve küçük toplulukların hayatta kalması için gereken güvenin yoğun olması sebebiyle suç yok denecek denli az. Adımlama sadece mekanda oynamaya neden olduğu için 500 yıl dışında zamansal oynama yok ve tüm dünyalar birbirinin ( ufak farklılıklar hariç ) tıpatıp aynısı. Adımlamanın Esas Dünya'da ortaya çıkıp diğer dünyalara dağılması fosil kayıtları ile destekleniyor.

Mitolojik yaratıklarla bağdaştırılan diğer insan türleri Uzun Dünya'nın farklı yerlerinde yaşayan topluluklar olarak insanlarla zaman zaman temas ediyor ve bazen Esas Dünya'ya bile uğruyorlar. Lobsang üzerinden insanlık sorgusu yürüten yazarlar, Lobsang'ın insan olduğunu iddia ettiği argümanlara rağmen davranışçı tavırları ve klinik kasaplığa varan bilimsel merakı onu makinelere daha yakın bir noktaya koymakta. Şarkıların ortak hafıza görevi gördüğü argümanlarını destekleyen yazarlar, inceden Jung atfında bulunuyorlar. Oz büyücüsü atfında bulunan yazarlar, kimi koloni yapılanmalarında açıkça anarşik yapılanmalar kurarak otorite yokluğu görüşünü desteklemişler. Tüm metine varoluşçu imalar hakim ve evrimsel olasılık açılımları da Darwin atfında bulunan yazarlar, kurgularını destekli ve inandırıcı kurgu oyunları ile sunmuşlar. Başından sonuna akıcı ve merak uyandırıcı bir eser olan "Uzun Dünya", şaşırtıcı  bir sonla noktalanıp okurlarını daha fazlası için aç halde bırakıyor. İthaki'nin son dönemdeki ağır toplarından olan eser, tüm bilim kurgu hayranları kadar farklı bir kitap okumak isteyen herkese hitap edecektir.