15 Ağustos 2012 Çarşamba

Neden Bilimkurgu 1


Her yeni konsept,her yeni buluş veya düşünce akımı toplumları değiştirir,çok ufak da olsa.Bilimkurgu bundan faydalanır.Ufacık bir değişiklik üzerinden düzinelerce kitap yazılmış;dünyalar,evrenler yaratılmıştır.Varolmayan yerler ve zamanlar hakkında yazmak yazarları koruyan bir kalkandır,düşüncelerini serbestçe sunabilmek için onlara fırsat sunmaktadır bu koşullar.Ancak kimi zaman yazarlar konseptlerini besleyecek referanstan yoksundurlar.Örneğin tamamen yabancı bir ırkı ele alın…Kesinlikle evrimsel açıdan bizimle aynı dönemeçleri dönmemiş olan bu canlılar;farklı bir kültür,dil ve algı geliştirmiş olcaktır.Bazı yazarlar onlarla anlaşmamızın imkansızlığı üzerinden kurguları geliştirmiş(solaris) bazıları ise evrensel tercümanlar barındıracak kadar kurguyu sade hayalgücüne bağlamıştır(yaşlı adamın savaşı).Elbette tüm bu kurgusal dallar aynı derece ilgiyi haketmekle beraber ben kurgunun yere basması,bir dayanağı olması görüşündeyim.Belki de büyük ustalardan birkaçının bilimadamı olması bilim kotasını doldururken kurgu kotasının biraz boş kalmasına neden olmuş olabilir.Bunlar tartışmaya açık şeyler elbette.
Jules Verne’i ele alalım.Onun kitaplarıyla büyüdüm.Ve hep düşündüm acaba yazar veya düşünce adamları mı toplumun alacağı şekli(icat edilecek yeni buluşlar veya konseptler) belirlemekte yoksa varolan veriler mi yazarların kurgularını kısıtlamakta?Bilim kurgu bence bir terazi gibidir…Bir kısımda bilimsel dayanaklar ve teoremler vardır,diğer tarafında ise yazarın kurduğu karakter ve dünyalar.Hangisinin daha ağır basacağı elbette yazarın kurgusal gücüne bağlıdır,ancak kefeleri dengelemesi son derece zordur.Hangi yazarlardan hoşlanırsanız hoşlanın kitapçılarda bilimkurgunun kendine ait bir rafı yoktur.O,fantastik kurgu başlığı altında incelenir,yani hayalgücüne daha çok ağırlık vermektedir toplum,en azından benim yapıtığım çıkarım bu yönde.Jules Verne’e geri dönecek olursak bir çok konsepti gelecekten çalıntı gibi durmaktadır,sanki yazar elli yıl sonraya yolculuk yapıp gelmiş kadar canlı ve güçlü aktarmıştır.Bu hayalgücünün toplumları nasıl şekillendireceğine dair güzel bir örnek bence.
Bilimkurguyu sevmemin bir çok nedeni var ancak en güçlü neden futuristik konseptleri çekici bulmam.Serbesttir bu tarz yazarlar.Bir düşünce bir motifi dokurlar,bize olası bir gelecekten kareler sunarlar;bazen uyarır bazen de överler.Olmayan geleceklerde ve dünyalarda geziniriz,olasılıkları keşfederiz…İmkansızlıklarla süslü hayatımıza “ya olursa?” cümlesini kakarlar.
Çoğu bilimkurguda uzun uzadıya işlenen kıyamet sonrası konseptinin dini çağrışımları bulunsa(Her şeyden evel adı:kıyamet) da ben bu konseptin var olma nedeninin insan toplumunun kültürel yapısının ve bilgi birikiminin korunması yönünde uyarılar içermesi için işlendiğini düşünmekteyim.Ayrıca yeni başlangıçlar her zaman çekicidir.
Neden bilimkurgu?Açıklaması gerçekten zor…Hayal kurması güzeldir,paylaşması da,alın bir neden size.Bu konuyu parça parça yazmak niyetindeyim.Bu bölümü burada bitiriyorum umarım okumaktan keyif almışsınızdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder