Mark Waid’in yan karakter olarak başlattığı;İrredeemable’nin
dünyasından geçen başka bir seri.Yazar Bir süper kahramanın süper kötüye
dönüşmesi konseptini bu kez tersten alıyor:Plutonian’ın en büyük düşmanlarından
biri,bir süper kötü olan Max damage karakterinin süper kahraman olma çabasını
yansıtıyor…Burada şu sorulabilir:Acaba yazar konsepti fazlasıyla mı
sömürüyor?Buna cevabım kesin bir hayır olacaktır.Çünkü kavramlar zıtlarıyla
mana kazanırlar.Spekturumun uçlarının birbirleriyle yer değiştirebilir olması
Dualizmin ana felsefesidir.Bu yüzden Plutonian’dan boşalan yerin başka bir karakterle doldurulması bana
çok saçma gelmedi.Ayrıca Plutonian’la fazlasıyla benzer
karakterler(açıklayacağım)…
Max Damage,Sky city’de bir soygun yapmaktadır.Karakterimiz şans
eseri kıyameti-Plutonian’ın düşüşü- en
ön sıralardan izlemiştir.Bir tanrı delirirse neler yapabilir fazlasıyla iyi
bilmektedir.Bu olaydan sonra ortadan kaybolur.Bir ay kadar ortalarda gözükmeyen
Max Damage’in ekibi bir soygun yapmıştır ve polislerle çatışmaya girerler.Bu
esnada geri dönen karakterimiz artık
taraf değiştirmiştir,eski takımını polislere teslim eder.Gizli üssüne dönen
Max,kaçırdığı polis komiserine doğru yola döndüğünü kanıtlamak için
soygunlardan elde ettiği tüm kirli parayı;komiserin gözü önünde yakar ve onun-Armadale karakteri- yardımını ister.Bu
şekilde Max’in süper kahraman olma çabası,aynı zamanda hikayemiz başlar…
Max damage karakteri,sevgisiz bir çocukluk geçirmiştir.Ufak
yaşlarda suç işlemeye başlar ve sık sık hapse girer çıkar.Gençliğinde Plutonian
tarafından hapse atılan Max bu olaydan sonra
değişmiştir.Artık suçluların süper kahramanlar karşısında şansı
olmadığını gayet iyi bilmektedir.Hapisten çıktıktan sonra bir süper kötüye
dönüşür:Plutonian’ın en büyük düşmanlarından biridir;en çok aranılan ve
korkulan suçlulardan biri…Max’ın süper gücü uykusuz kaldığı süre boyunca hasar
görmeme özelliğine sahip olması ve saatler geçtikçe gücünün artmasıdır.Bu durum
karakterimizin dünyaya temas etmesini engellemiş onu kendi bedeni içine hapsetmiştir.Yaşadığı
hissizlik nedeniyle dünyaya öfkeli olan Max hıncını masumlardan
çıkarmaktadır-klasik bir psikopat altyapının süper gücün götürdüğü insani
özelliklerle açıklanması çok güzel bir detay-;adam öldürme,silahlı soygun,uçak
kaçırma gibi suçlar Max’in portföyündekilerinden sadece birkaçıdır…Max’in
yardımcısı ve aynı zamanda sevgilisi,incitmeyeceği tek insandır:Jailbait(reşit
olmayan kızlar için kullanılan argo bir tabir).Max’in Jailbait’le olan
ilişkisi,toplumsal değerlerin onun gözünde ne kadar önemsiz olduğunu yansıtan
başka bir detaydır.Max’in süper kahraman olma çabasından en çok sevgilisi
etkilenir;çünkü Max,o reşit oluncaya kadar beklemeye karar vermiştir.
Karakterin dönüşüm süreci sancılı olmuştur.Kıyamet sonrası
harabe bir şehirde günlerce boş boş dolaşan Max onu tanımlayan şeylerden birini
kaybetmiştir:Zıttı olan adam süper kötü olma konusunda onu geçmiştir;dünyayı
kıyamete sürüklemiş ve ona güvenen masumları sinekler gibi öldürmüştür.Max’in
buna tanık olması ondan daha evel hissetmediği bir duyguyu açığa
çıkarır:Korku…Deli bir tanrıyla dövüşüp hayatta kalmış pek fazla kimse
olmadığından Plutonian’ı durdurma görevinin ona kaldığı çıkarımını
yapmıştır.Ancak süper kahraman olmak sandığı kadar kolay değildir,öncelikle
eskisi gibi olmadığını kanıtlaması gerekmektedir.Karakterin bu bocalamaları
serinin en beğendiğim detayı oldu benim için.Karakterin belli açılardan
anti-kahraman kaçıyor olması da güzel bir motif.
Seri çok uzatmadan
bitiyor:Yayınlanmış 30 sayısı var.Bir adamın sıfırdan başlaması,kendini yeni
baştan kurması,yolda karşılaştığı zorluklar ve elde edilen boş zaferler gibi
motifler ilginizi çektiyse,seri güzel bir mola olabilir.Plutonian’ın serisi
kadar yoğun hikaye örgüsü olmasa da ben
Max’in 2. Bir şansı hakettiğini düşünüyorum.Ondan bunu esirgemeyin çünkü
insanları tam tanıdığınızı düşündüğünüz anda sizi şaşırtabilirler:Max’da bunu
yapıyor.
Serinin sonu herkese hitap edecek şekilde değil ancak ben açıkçası
karaktere uyacak başka bir son da düşünemiyordum.Benim verdiğim en
keyifli molalardan biriydi,umarım sizde keyifle okursunuz.Başka incelemelerde
görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder