Giriş kısmında yazarın biyografisi ele alınmış. Ardından "Avrupamerkezci" yaklaşım eleştirisi ile yazarın görüşlerinin özetine yer verilmiş. Avrupa'ya hakim olan İlkel / Uygar ikiliğine vurulan son darbelerin yazara ait olduğu belirtilmiş. Geleneksel antropolojinin hatasının unsurlara odaklanmak ve unsurlararası ilişkileri gözden kaçırması olduğu vurgulanmış. Anlam kendi başına değil sadece ilişki içinde var olabilir diyen yazar, bütün kültürlerin esasen gösterge sistemleri olduğunu ifade etmiş. Mit'in ilkel insanların hayati problemler üzerine düşünme biçimi olduğu; kuşakların birbirleriyle iletişimi demek olduğunu belirten yazar, düzensizliğin ardındaki düzeni aramış.
Bütünsel düşünce siteminin bilimsel düşünceye son derece zıt olduğuna dikkat çeken yazar, modern insanın yapabileceği en iyi şeyin verebileceği cevapların sayısını ve niteliğini arttırması olduğunu ve bunu ancak bilimle gerçekleştirebileceğini belirtmiş. İlerlemenin farklılık sayesinde gerçekleştiğini belirten yazar, globalleşmeyi yermiş; kültürün sadece eksik iletişim koşullarında üretici olacağını savunmuş. Tüketim kültürü eleştirisine giren yazar, özgünlüğün yitirilmesi tehdidi altında olduğumuzu belirtmiş. Mitlerin, insana evreni anladığı ve anlayabileceğei ilüzyonu aracılığıyla kontrol hissi verdiğini ifade etmiş.
Düalizme övgüde bulunan ve çoğu çıkarımında baş köşeye oturtan yazar, tekrar eden örüntüleri bulup çıkarmaya çalışmış, Kuzey ve Güney Amerika mitleri üzerinde yaptığı çalışmaların ve ikisinin karşılaştırılmalarının üzerinde durmuş. Mitolojinin nerede bittiği tarihin nerede başladığı tartışmasına değinen yazar, modern toplumda mitolojinin yerini tarihin aldığını belirtmiş. Mitin olaylar sekansı ile değil olaylar destesiyle aktarıldığını dikkat çekmiş. Müziğin içindeki giriş-gelişme-sonuç sekanslarının üstüste yığılıp altında anlamın ancak bu şekilde ortaya çıkarılacağını belirtmiş. Müzikteki diyalektiğe geniş yer veren yazar, tıpkı dil gibi müziğin de fonemlerin ( nota veya tonem ) bir kombinasyonu olduğunu ifade etmiş. Müzik ve mitoloji, dilden doğan ama farklı yönlere giden kardeşler benzetmesiyle metnini kapatmış.
Çok katı bir determinizm savunusu altında bazı temel aldığı kavramlara zıt yönde hareket eden yazarın metninde "arketip ve kollektif bilinçaltı" öykünmesi seziliyor. Konformist olgulara önce saldıran ardından uysalca teslim olan metin bazı tutarsızlıklarına rağmen çok önemli görüş ve çıkarımlara ev sahipliği yapıyor. İthaki'nin çevirisinde çok başarılı olduğu bir başka önemli eser olarak raflardaki yerini alan kitap, düşünce dünyasını sarsan görüşleriyle okurlarını beklemekte. Keyifli okumalar dilerim, başka incelemelerde görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder