8 Mart 2013 Cuma

Çavdar Tarlasında Çocuklar, J. D. Salinger



Holden Caulfield'in Pencey'den atıldıktan sonraki 2 günün aktarıyor roman. Modern çağ klasikleri arasına girmiş olan roman 1. tekil üzerinden yazılmış.

Gündüz düşleri, içgörüler ve düşüncelerini paylaşan Holden'e göre herkes kasıntı, sahtekar, orospu, pezevenk ve gerizekalı. Bolca "falan filan" gibi kalıplar kullanan yazar, Holden'in düşüncelerini "yani.." diyerek tamamlıyor genel olarak.  Yazım dilindeki tutarsızlık Holden'in 17 değilde 13 - 14 yaşında olduğu izlenimi yaratan aktarımından kaynaklanıyor. Karakter sadece ailesinden ve hoşlandığı kız olan Jane'den bahsederken samimi olduğu hissini veriyor. Kendinden yaşça büyük olan herkesin bin yaşında veya yüz bilmem kaç yaşında olduğunu düşünen karakter ölüm ve büyüme, olgunlaşma gibi kavramlara çok yabancı. Bu yabancılık hissini kırmak için boyundan büyük işlere kalkışıyor ve başarısızlığa uğruyor: Kaldığı otelde telekız çağırması ve aslında sevişmek bile istememesi, barlara girip yaşı tutmadığı halde içki almaya çalışması, arkadaşının annesi veya 30 yaşındaki kadınlara asılması gibi çok sayıda örneği var bu kalıbın.

Yazar, karaktere sadece ailesiyle olan etkileşimlerinde boyut verebilmiş, özellikle küçük kız kardeşinin ölümü motifi tüm kitap boyunca en güçlü aktarılmış bölüm olarak göze çarpıyor. Genelinde masumiyetin kaybı teması işlenmiş olmasına rağmen masumiyet savunusu, karakterin öfke selinin altında kalmış gibi gözüküyor. Yalancı, ödlek, ikiyüzlü ve çıkarcı bir karakter olan Holden, kendi tüm kötü özelliklerine dünyaya ve kişilere yansıtarak, kendine olan öfkesinin acısını başkalarından alıyor. Kimi yerde ciddi oedipal göndermeler göze çarpıyor. Tüm roman boyunca yapmacıklığı yeren bir karakterin daha ağır basması, daha gerçekçi olması  gerektiği halde Holden, çoğu yerde katmansız kalıyor.

Aktarım başarılı, herkes ve her şeyle ilgili , her şeyi bilen bir ergen olarak karakter, tüm yardım çabalarını sonuçsuz bırakıyor, sosyal kontrol mekaniklerinin irdelendiği bölümler ciddi eleştiriler içermekle beraber, karakterin hatalı genellemeleri bir kavram veya duruma yöneltilmiş değil. Bu durum eleştirinin ciddiyetinin sorgulanmasına neden oluyor. Karakterin Anti - kahraman olduğu tezine katılmıyorum. Topluma ve kendine yabancılaşan karakter motifi, kendini yitirme korkusuyla tavan yapıyor, ancak fazlasıyla abartılı işlenmiş. Başka incelemelerde görüşmek üzere.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder