25 Nisan 2013 Perşembe

Efendi Uyanıyor, H.G Wells


Graham, uykusuzluktan muzdariptir. Sosyalist idealleri olan hayatının yeni aşamasına alışamamış biri olarak intiharın eşiğine gelmiştir. Her uykusuz gece onu biraz daha toplumdan uzaklaştırmaktadır. Bir gece  tanıştığı başarısız bir ressamın arkadaşlığıyla biraz rahatlayan Graham, kataplektik şoka girer. Tüm yöntemleri denediği halde uykuya dalamayan Graham, girdiği şok sırasında uzak bir akrabasının malvarlığı ve sağlığı ile ilgilenmesi sayesinde huzurlu bir şekilde uyur. Doktorların verdiği ilaçlarla bünyesi iyice yavaşlayan Graham, 203 sene sonra uyanır. Bildiği dünya ve insanlar geride kalmış, yönetim sistemleri çökmüş tüm dünyanın en zengin insanı olarak uyanan Graham, artık dünyanın efendisi ve sahibidir...

Graham, bileşik faizde 203 sene bekleyen servetini kendi aktif olarak yönetmediği için vekilleri servetini ve dünyayı onun yerine yönetmişlerdir. Zamanla statükoyu simgeleyen birer imgeye dönüşen bu kişiler despotça yönetimleri ile halkı bezdirmiştir. Mega şirketlerin süper liderler altında düşük yaşam kalitesine neden olan politikalar üretmesi motifi siberpunk'ın ortaya çıkmasından 80 sene önce ustanın kurgusundan açıkça işlenmiş gibi gözüküyor. Püriten algıdan çok da uzaklaşmayan Wells, modern batının geleceğini, aslında bugünümüzü çok önceden anlatıyor. Doktorlar, ancak ilaç dağıtan, antidepresan makinelerine dönmüşler, sinema sektörü toplulukları uyuşturan bir araç konumunda, yazılı basın sona ermiş, şirketler tek idare altında toplanmış ve cilalanmış bir borçlandırma ve kölelik politikası üretmekteler ( tanıdık geldi mi? ) , doğa üzerindeki tahakküm fantezisi gerçeğe dönüşmüş artık çılgın mühendislik projeleri ile gökyüzüne bile sınır konmuş, elektrikli bir göğün altında yaşam teknik bilgiye sahip azınlık ve kalifiye olmayan basit işçiler arasında paylaşılmış.

İsyan ve devrim kazanı kaynarken uyanan Graham tüm dünyanın sahibi ve efendisi olmak dışında, mitik bir yerde dini bir figür olarak insanlara umut vermektedir. Şimdiyse uyandığı için ondan beklenen halkın yanında yer alması ve adilce yönetmesidir.  Elitizm ve kapitalizm eleştiriler son derece açık ve sert. İlk distopyalardan biri olan eser, günümüze dair son derece gerçekçi öngörülerde bulunmuş. Uçak teknolojisini savunması ve önemine sıkça vurgu yapması, 1. Dünya Savaşı'ndan yıllar önce teknolojik üstünlüğün kimler üzerinde toplanacağını bildirmesi çağın on yıllarca önünde görüşleri önemli artıları. Ancak kimi yerlerde açıkça ırkçı yorumlar ustanın diğer eserleriyle ve görüşleriyle örtüşmeyen bir tablo çiziyor.

Sosyalist görüşlerin açıkça savunulduğu sert bir distopya olan eser ciddi uyarılarla dolu öngörüleri ve gerçekçi ifadeleriyle göz dolduruyor. Okuru cidden soğutabilecek ırkçı ifadeler ustaya yakışmayan motifler olarak ciddi bir eksiklik teşkil ediyorlar. Politik uyarıları gizli bir oligarşinin kapitalizm maskesi altında rahatlıkla oluşabileceği vurgusu üstünde toplanıyor. Sosyalizmi savunurken ve alıntılarken üstün insan ve efendi motifine vurgu yapması, tek insan üzerinde politik ve dini figür yetkileri vermesi savunulan görüşlerin inandırıcılığı ve samimiyetini gölgeliyor. Tüm bunlara rağmen ustanın püriten Viktoryen algıya ve sosyalist önermelere dair görüşlerinin bulunduğu bir metin olarak ele alınabilir. Başka incelemelerde görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder