Sene 4034. Mercatoria Hükümdarlığı'nın uzak bir köşesindeki
Nasqueron'da, Yavaş Kahinler Tarikatı'na dahil olan Fassin Taak, kadim bir ırk
olan Ahali'yi araştırmaktadır. Yaklaşan
İşgal söylentisi, askeri eğitimi olmamasına rağmen Fassin Taak'ın Şeriflik Oculası
tarafından binbaşı yapılarak milyarlarca yıllık bir sırrın peşine düşmesine
sebep olacak olaylar serisini başlatacaktır...
Yazar metnini açarken animalist imalar kullanmış, insanlar
belli koşullar altında hayvan beden parçaları insanlara entegre edilebiliyor.
Klan Bantrabal ( Yavaş kahinler ) 'ın lideri ve Fassin'in amcası olan
Slovius'un bir ayıbalığı olması, aslan yüzlü bir suikastçi gibi örnekler
verilebilir. Bu uzak gelecek romanında Descratesçi bir tahakküm hakim,
insanların hafızaları silenebiliyor, insan bedeni üzerinde çok gelişmiş bir
anlayış mevcut.Genetiğe olan hakimiyetleri anne karnında istenilen özelliklerin
yerleştirilmesini sağlamakta. İlerleyen teknoloji, yeni ve dehşet verici
işkencelerin icat edilmesine neden olmuş. İnsan ömrü bin yılın üzerine çıkmış
bu sayede ışık hızında yolculuk insanlığın galaksiye yayılmasını sağlıyor:
Yolculuklar solucandelikleri aracılığıyla yapılıyor.
Kadim Irk
"Ahali", Galaksiye Yayılmanın Anahtarını Elinde Tutuyor
Kurgusunu milyarlarca yıllık bir galaksi tarihine yayan
yazar, en eski ve bilge ırk olarak gaz devlerinde yaşayan Ahali'yi metninin
önemli bir parçası olarak kullanmış. Nasqueron'un bulut katmanları arasında
yaşayan Ahali ve onları araştıran Kahinlerin ilişkileri deniz biyologlarının
memelilerle olan ilişkilerinin sofistike bir uyarlaması olarak dizayn edilmiş.
Ahali'nin sosyal dinamiklerine sert Darwinist ve Freudyen imalar hakim olmakla
birlikte, kayıtsız yapıları sosyal eleştiri olarak alınmalarına neden olabilir.
İnsan merkezci ahlak anlayışı ve yararcılık , Ahali'nin sosyal dinamiklerini
tartışırken karşı karşıya geliyor. Milyarlarca yıl yaşayan bir ırkın
gençlerinin 100 yıllık süre boyunca köle, av ve yemek olarak sınıflandırılması
tüm bu tartışmasının ortasındaki motif. Ahali'nin sahip olduğu teknoloji ve
askeri güç bir sır.
İşgal kuvvetlerinin
başındaki general/rahip Luseferous ( Lucifer iması ), katıksız bir sadist. Bir
diktatör olan Luseferous üzerinden anal sadistik bir sağaltım yapan yazar
Freudyen öğelere fazla ağırlık vermiş. Akıcı diliyle, hiyerarşi, militarizm ve
kayıtsızlık eleştirisi yapan yazar geçmişe gidiş gelişlerle öyküsünü kurmuş.
Yenilikçilik ve gelenekçilik tartışmasını Yavaş Kahinler deki dinamikleri
değiştirmeye çalışan Fassin Taak üzerinden işleyen yazar, kimi yerde Orwellyen
tezatlar kullanmış. Kahin hiyerarşisinde Fassin'in yarattığı dalganlanma ile
sorgulanan tartışma sonunda, yenilikçilik yüceltilmiş.
Fassin'in geçmişindeki bir olay "hayatta kalanın
suçluluğu " sergilemesine neden olurken kurgu içinde yer kaplayacak olan
Saluus'un da okura tanıtılmasına hizmet ediyor. "Ciddiyet Okulu" bir
askeri akademi olarak yasal bir işkence odasından farksız. Ordu'dan metin
boyunca sıkça söz edilmesine karşın güçlü militarizm eleştirileri ve kimi yerde
mizahi dokundurmalar dışında kurgu için yer kaplamamakta.
İşgal Kuvvetleri
Yaklaşırken...
Yapay Zeka bir tabu ve geçmişte yaşanan büyük bir
"etnik temizlik" sonucu kurulan Şeriflik Oculası yeni bilinçlerin
devreler arasında uyanmamasını sağlamak için gereken tüm önlemleri alıyorlar.
Kimi yerde mota mot çeviriler göz çarpsa da metnin geneli son derece başarılı.
Polis şiddeti sorgusu ve acımasız uygulamaların detaylı tasvirleri anarşist
imalar içermekte. Ahali listesi " Cebirci" nin peşindeki Fassin,'in
Öteden gelen ajanı olmasına dair yapılan imalar ve kurgu oyunları gibi sonunda
bir motife bağlanmayan kurgudaki delikler belli yerlerde ciddi tutarsızlıklar
oluşmasına neden olmuş. Rehavetteki uygarlık "Ahali", toplumsal
yaklaşımı ima etmekte. Yavaş ve Hızlı ahali kıyaslaması , tüketim toplumu atfı
ve eleştirisi olarak okurun karşısına çıkarken beden ve ruh ikiliği görüşünü
tüm metine hakim olduğu gözden kaçmıyor. Konformizm uyarılarını Ahali üzerinden
yürüten yazar, Platocu bir imayla " Gerçek"i hegemonya dini olarak
kurgulamış. Bilimsel kuşku ve merakın dinleşerek ana akım inanç haline gelmesi
güçlü bir tezat olarak kullanılmış. Ahali üyesi Oazil üzerinden anarşist argümanlar
yürüten yazar, Saluus karakterini yürüyen bir "İd" olarak kurgulamış.
Saluus'un babası ile olan ilişkisi üzerinden klasik psikanalitik sağaltım
yaparak doyumsuzluğu ve oral fiksasyonu
açıklamaya çalışmış. Çığrından çıkmış bir hedonist olan Saluus bir kadın
avcısı.
Ağır bir sosyal Darwinizmin Mercatoria hiyerarşisine hakim
olması, yazarın elitizm ve oligarşik tahakküm kurguladığı seferberlik
koşullarında toplumsal müşterek ve bireysel özgürlüklerin ihlal edilmesine
neden olan azınlığın hükmünü vurguladığı başarılı öğeler. Uzay
giysisi/mekiğinden çıkışı doğuma benzeten yazar, ayrılık gerginliği iması
yaparken yaşam ve uzayı benzeterek nihilist bir argüman olarak kullanmış. Ythyn
ırkını ölüme tapan uzay boşluğundan ceset toplayan bir ırk olarak dizayn eden
yazar, "Thanatos" atfında bulunuyor. Savaştıkları başka bir ırk
tarafından yenilip genetik manipülasyona tabi tutulan Ythyn, son derece hüzünlü
öğelerle bezenmiş. Kadercilik bu ırk üzerinden eleştirilirken ibret motfi
olarak okurun karşısına çıkıyor.
Cotard Sendromuna sahip bir yıldız gemisi
yapay zekası, canlı ve kadim bir ırk olan Bulutçular ( yazarın bitkisel kökenli
olduğunu iddia ettiği zeka sahibi bir nebula türü ) gibi son derece taze ve
kimi yerde fazlasıyla desteksiz motifler metni canlandırıyor. " Makinedeki
hayalet" atfı yapan yazar, metninin tümünde binlerce yıl süren cümleler
kullanmış. Bağlaç ve virgülleri yarı otomatik cephanesi gibi kullanan yazar
kimi zaman bir sayfanın üçte biri tutan
cümleler kuruyor. Kurgudaki boşlukları ve yüzlerce sayfada kurduğu motfi
saniyeler içinde çok da ikna edici olmayan bir şekilde dağıtması okurda hayal
kırıklığı yaratabilir. Geneli ortalamanın üzerinde olan kitap sadece Bilim
kurgu hayranlarının ilgisini çekecektir.