20 Aralık 2012 Perşembe

Yaratma Cesareti, Rollo May




Varoluşculuk ekolünden Rollo May'ın sanat ve psikoaktif süreçler üzerine yazdığı kitabı.

Yazarı tanıtan, dönem, ilham kaynaklarına, düşünce yapısına değinen incelikle yazılmış bir önyazıyla açılış yapıyor kitap. May, önsözünde samimi bir üslupla seslenmiş okurlara. Nevrozun bir sapma değil bir uyum mekanizması olduğunu savunan yazar, cesareti umutsuzluğa rağmen ilerleyebilme yetisi olarak tanımlamış. Cesaret olmadan sevginin salt bağımlılık, sadakatin ise uyumculuğa dönüşeceğine dikkat çekmiş ve dönermin Amerikan toplumunu sert biçimde eleştirmiş. Korkaklığın en yalın şeklinin pragmatist " bana ne*" veya "karışmak istemedim" gibi ifadelerle su yüzüne çıktığını belirten yazar, toplumsal cesaretin diğer insanlarla ilişkiye girme cesareti olduğunu ifade etmiş. cesareti sınıflandırarak devam edip sanatçının bir erken uyarı görevi gördüğüne değinmiş.

Uyumculuk ( konformizm ) eleştirilerinde bulunan May, yaratıcılığın ölümsüzlüğe duyulan özlem olduğunu; adanmanın şüphe içermediği zaman değil şüpheye rağmen gerçekleştiğinde sağlıklı koşut olacağını belirtmiş. Prometheus , Adem ve Havva mitlerinin açılımını ustaca yapan yazar, yaratıcılığın mücadeleden beslendiğini, başkaldırıdan kaynaklandığını savunmuş. Adler'in kuramlarını aşırı sadeleştirici bulan May yerinde eleştirilerle sanatın kökenlerini savunmayı ihmale etmemiş. Sanatın bir çeşidinin nevrotik diğerinin normal olduğu gibi ayrımlar yapılamayacağını belirtip, benlik ve dış dünya arasındaki diyalektik ilişkilere değinmiş. önemli şair ve ressamlardan alıntılar yapmış ve açılımlar sunmuş.

Yaratıcılığın bilinci yoğunlaşmış insanın kendi dünyası ile karşılaması olduğunu ifade etmiş ve Picasso'dan alıntılayarak : " Her yaratı edimi aynı zamanda bir yıkma edimidir." demiş. Sanat eserlerinin zamanın ruhunu taşıdığına değinmiş. Bilinçdışından gelecek kavrayışlara açık olmak için yalnızlığın kabullenilmesi gerekn bir süreç olduğunu belirtip yaratıcılığın sadece sanat için değil bilim için de gerekli olduğunu ifade etmiş. sanatçının toplum mekaniklerine sokulan bir çomak olduğu çıkarımını yapan yazar, sanatçıyı kontrol etmek mümkün olsaydı sanatın sonunun geleceğini söylüyor okuruna.Eksiklerin gestalt fantezilerle doldurulduğunu belirtip yaratıcılığın onu sınırlayan şeyle ve ona karşı koyma arzusuyla ortaya çıktığını belirtiyor.

Sanatçının edilgen olmadığını dikkat mekanizmalarının ve denge unsurlarının tam kontrolünde olması gerektiğini ifade eden May, Antik yunan mitlerinin kısa açılımlarını yapıyor. çıkarımlarını terapi kayıtlarından da destekleyen yazar; taptaze fikirlerle, klasik psikanalizden ari görüşlerle yazdığı kitabını okuru yormadan noktalamış. Sanat ve süreçlerine dair, doyurucu ve güçlü bir eser olduğunu belirterek bitiriyorum. Geleceğin sanatçılarına veya sadece sanattan keyif alan herkes için güzel bir kaynak olan bu kitabı öneriyor, keyifli okumalar diliyorum. Başka incelemelerde görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder