Pepper ve Kandid, gerçeküstü bir arkaplanda yerlerini arayan iki adam. Orman ve Yönetim arasında bölünmüş ruhlar ve hayatlar, ait olacakları ve huzur bulacakları bir konum ve durum özlemi içindeler. Ancak ikisini de geride tutan onlar dışında güçler mevcut. Birbirleriyle hiç karşılaşmayan bu iki karakterin özlem ve istekleri aynı olmasına rağmen çok farklı koşullardalar...
Orman, doğayı ve Dionysosçu edimleri temsil etmekte. her iki karakter için de bir merak ve özlem nesnesi. İlerleme ve gelişme adına doğanın katledilmesi ve durumun yanlışlığı Acey isimli karakterin dövmeleri ile vurgulanmış: "Bizi yok eden" ve " daima ileri". Doğaya tahakküm arzusunda olan bilimin bürokratik uzantılarını temsil eden kısım ise "Yönetim". Doğal olana duyulan tiksinti ve sentetik bir yaşam dayatması ellerini 2 ayrı sabun ve sıcaklık ayarıyla her gün defalarca yıkayan teknisyenler üzerinden belirtilmiş. "Orman" ' kadın özellikleri atfedilirken kimi yerde Freudyen açılımlar yapan yazarlar, doğal olanın kadın şeklinde temsili motifini " Muhteşem bakireler" ( tam çevrilemeyen bir söz dizini ) ile vurgulamışlar. Bu grup ormanı kontrol eden ve onunla bir olmuş efendileri ifade etmekte. Apollonik dayatmaları da Yönetim bünyesinde barındırıyor.
Pepper'ın tek arzusu orman'ın bu derece yakınındayken içine girememek,onu tanıyamamak, Kandid ise tersine Orman'a düşen helikopterden sağ kurtulan bir teknisyen olarak Yönetim ve Şehir'e ulaşmanın yolunu arıyor. Pepper ve Kandid'in orman'a karşı bir aşk/ nefret ilişkisi geliştirdikleri bariz bir durum. Pepper bürokratik konformitenin kıskaçlarından kurtulmaya çalışırken, Kandid, yaşadığı izole köydeki cehalet ve uyuşukluğun etkisinden kurtulmaya çabalıyor; bu koşullarda dahi "adsız otorite" iş başında görülebilir. Kandid'den beraber yaşadığı kadından çocuk sahibi olması dayatılıyor. Düşünmesi ve anlam bulma çabası uyuşukluk ile kitlenen Kandid, Şehir'den uzaklaşıp doğanın içine kaçtığı halde huzursuz. Aksine Pepper'da ait olamadığı bürokrasiden sıyrılıp ormanın bir parçası olmak istiyor.
Kimi yerlerde Kafkavari bir çaresizlik tablosunun çizildiği, gerçeküstü dereceye varabilen engeller karakterleri nihai amaçlarından alıkoyuyor. Kafka'nın Şato'su, Pepper için Yönetim, Kandid içinse Orman... Ait olmaya çabalayan ama başaramayan çevrelerinden soyutlanan karakterlerin en güçlü vurgulandığı pasaj ise Yönetimden gelen telefon. Konformiteye ve jurnalci, kuşkucu meslekdaşlara/komşulara direnmeye çalışan karakterler ne kadar çabalarsa o kadar batıyorlar. Kimi karakterler çareyi ayran ( bir içki türü ) la kendini uyuşturmakta, kimisi vahşi hedonist dürtülerini izlemekte ( Acey ), kimi yıkımın sarhoşluğuyla kontrol sahibi olduğu ilüzyonunu yaşamakta ( Tank ), kimisi ise kendi adına düşünmeyi tamamen bırakıp bir sonraki hareketinin belirtileceği talimatnameyi beklemekte bulmuş ( Hausbotcher ).
Kaçma çabaları esnasında daha çok kaçtıkları şeylere batan ve dönüşen karakterler, hüzünlü ve güçlü vurgularla okurlarını tatmin ediyor. Rahatlıkla söyleyebilirim ki Ştrugatski'lerin okuduğum en başarılı romanı. Guinvari bir gerçeküstücülüğü de romana yedirmeyi başarmış olan yazarlar modern entellektüellerin sıkıntılarını kaleme alırken, Sovyet bürokrasisiyle de alaya etmişler. Herkese hitap etmeyecektir ancak ortalamanın üzerinde eleştirel bir bilimkurgu olduğunu belirtmeliyim. Keyifli okumalar dilerim. Başka incelemelerde görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder