4 Ekim 2013 Cuma

Şok Doktrini, Felaket Kapitalizminin Yükselişi ; Naomi Klein


Yazar metnini, 50'li yıllarda fazlasıyla sık kullanılan elektroşok "tedavisi" ni inceleyerek açmış. CİA'nin Finansal açıdan destek verdiği davranışçı kasapların insanların kişiliklerini yıkma çabası adına, insanlık dışı deneyleri deneğin rızası dahi olmadan nasıl gerçekleştirdiklerini açıklamış. Yazar, Kişiyi fiziksel ve psikolojik baskı altına alarak regresyona sokma mekanizmasını ve deneylerin ardındaki kişilerin Descartes çi bir "Tabula Rasa " elde etmek adına işkenceye dönüşen gizli deneylerini belgeleniyor. Stocholm'un açık örneklerini bu deneylerden sağ kurtulmuş kişilerin ifadelerinde ve vaka analizlerinde görmek mümkün. Ewer Cameron'un işlediği insanlık suçlarını belgeyen yazar, dehşet verici ihlaller karşısında tarafsız davranarak yazamamış( ki okur da bu konuda başarılı olamayacaktır. ).

Kişisel modelsizleştirme rüyasını devlet yapılarına ve ülkelere uygulama mantralarını meydana getiren Neo-liberalizmin peygamberi Milton Friedman'ın bu şok tedavisini toplumsal kriz dönemlerinde uygulamaya koyma fikrinin şekillenmesi ve insanlık dışı uygulamalarını Bolivya, Brezilya, Ekvador, Polonya, Rusya, Çin, Lübnan, İsrail, Şili ve Arjantin örneklerinde tarihsel alıntı ve tanık ifadeleriyle desteklenerek detaylı olarak aktarılmış. Serbest piyasanın önünde devlet de dahil hiçbir engel kalmaması için yapılan totaliter yaptırımlar, sendika başkanlarının kaçırılması, gözaltında kaybolan binlerce insan, devlet yönetiminin üst kademelerindeki yolsuzluklar ve insan hakları ihlallerine göz yuman vahşi polis devleti politikaları, yoksul ve zengin arasındaki uçurumunun aşılmaz biçimde açılması için yapılan pazarlıklar, patlayan hiper enflasyon rakamları, sosyal devletin, "devlet içindeki devlet " tarafından tasfiyesi ve ultra zenginlere peşkeş çekilmesi aşamaları kişisel regresyon ve toplumsal regresyon arasında kurulan güçlü bağlantılarla desteklenmiş.

Neo-liberalizm veya sınır kapitalizmi olarak da adlandırılan bu yeni ultra zenginler yaratma yönteminin 50 yıl boyunca dünyayı kasıp kavurmasını anlatırken yazar, Tüm kamu fonksiyonlarının özelleştirilerek taşeronlara aktarılması sürecinde şişirilen faturaların kimi zaman 103 ülkenin GSMH'sinde fazla olabildiğini belgelerken çok sayıda rakamsal örnek vermiş. Vergilerin bu özelleştirme sürecinde mega şirketlere aktarıldığını, zaten yoksul durumda olan halkın ironik bir şekilde felaketlerinden sorulu insanları ve kurumları finanse ettiğini ifade etmiş. Friedman'ın haçlı seferinin neferleri olan "Chicago Boys" vb. lerin her krizi yağma için bir fırsat kapısı olarak gördüklerini, krizler tükenince bu vahşi sistemi devam ettirmek adına kriz dizayn ettiklerini, ülkeleri haraca kesip, insani sonuçlardan ellerini yıkayarak, bilimsel doktrinler ardına sığındıklarını gözler önüne seren yazar, Tsunami felaketinde yoksul halkın elinden evlerini alıp geçim kaynaklarını yok eden turizm sektörünün bir turizm cenneti yaratmak adına balıkçı köyünü denizden 8 km içeri taşıması gibi utanç verici ve trajik örnekleri sıkça vermiş.

Güney Amerikayı kasıp kavuran diktatörlüklerin iç yüzü, Çin'in serbest piyasayı bağrına basması ve Rusya'nın Çeçenistan'a saldırmasının gerçek nedenleri, Tsunami felaketinin ardından Tayland ve Sri Lanka'nın durumu, Polonya'da sosyalist partinin ( Dayanışma ) seçilme nedenleri ve tabanına sırt dönmesi, İsrail'in Filistin ile barış görüşmelerini yarıda kesmesinin gerçek arka planı gibi siyasal tarihin dönüm noktalarını son derece güçlü irdelemiş olan yazar, cüretkar ve cesur kalemini ustaca kullanmış. Bir gazetecilik başarısı ve habercilik açısından mihenk taşı olabilecek bu eseri herkes okumalı. Gözüm kapalı öneriyorum. Başka incelemelerde görüşmek üzere.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder