"Her toplumda, kültürün bütünün zihniyeti, o toplumda en güçlü olan grupların zihniyeti tarafından belirlenir. Bunun bir nedeni, bu grupların eğitim sistemini, okulları, kiliseyi, basını, tiyatroyu denetleme gücüne sahip olmaları böylece tüm topluma kendi görüşklerini benimsetebilmeleridir. Ayrıca bu güçlü grupların prestiji o denli fazladır ki alt sınıflar onların değerlerini benimsemeye, kendilerini psikolojik olarak özelleştirmeye zaten hazırdırlar." ( Syf 104 )
"Kişinin kendi gücü, büyük ölçüde kendisiyle ilgili doğruları bilmesine, kişiliğinin en üst düzeyde bütünleşmesine ve kendini azami derece yansıtmasına ifade etmesine bağlıdır. < Kendini tanı>, insanın güçlü ve mutlu olmasını hedefleyen en temel buyruklardan biridir." ( Syf 208 )
"Önemli olan etkinliğin, sürecin sonucu değil kendisidir. Oysa kültürümüzde, üzerinde durulan bunun tam tersidir. Somut bir doyum için değil malımızı soyut bir amaç için üretiriz; maddi ve manevi her şeyi satın alarak elde edebileceğimizi sanırız, böylece nesneler bizim yaratıcı çabamızdan bağımsız olarak bizim olur. benzer biçimde, kişisel özelliklerimize ve çabalarımızın sonuçlarına, para, saygınlık, güç karşılığı satılabilecek mallar gözüyle bakarız. Bu yüzden insan kendisine mutluluk verecek tek doyumu kaçırır - o anın etkinliğinin yaşanması- ve yakaladığını sandığı anda kendisini düş kırıklığına uğratan bir hayaleti kovalarlar...Başarı denen yaratıcı mutluluk." ( Syf 218 )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder