28 Mart 2013 Perşembe

Oyuncu 1, Douglas Coupland


Birbirinde çok farklı olan 4 karakter tesadüf eseri bir hava alanının kokteyl barında bir araya gelir. Dışarıda petrol krizi krizi yüzünden bildikleri dünya sona ererken tek yapabilecekleri birbirlerini tanımaktır. İnternet flörtüyle buluşmaya gelen Karen, her şeyini yitirmiş olan Rick, kilisesini soyan kaçak rahip Luke, çok sayıda algı bozukluğuna sahip olan dünya güzeli Rachel; 5 saat boyunca kendileriyle ilgili gerçekleri paylaşacak ve keşfedeceklerdir...

Modern çağ buhranlarını inceleyen bir eser olma özelliğini taşıyan roman, Vonnegutvari ironileri ustalıkla kullanan bir melodram. Tüm karakterler onları tanımları önemli özellikleri yitirmişler. Karen, genç goth kızıyla boğuşmak zorunda olan otuzlarının başında bir dul, aşka inancını yitirmiş ve birilerine tutunmak adına ciddi çabalar harcıyor. Rick, Self- help zırvalarının batmış olan hayatını kurtaracağına inanan bir peyzajcı, dini bir kurtuluşun biriktirdiği parayı peygamber gibi gördüğü bir şarlatana vermesi ile gerçekleşeceğine inanan bir alkolik. Luke, yıllarca gördüğü cahillik, şiddet ve tüm kötü özelliklerin Tanrı'yla açıklanması ve haklı çıkarılmasından bıkmış  yeni bir ateist; evrimi keşfettiği anda sihirli dünyası ve cemaati kafasına yıkılıyor, kiliseyi hortumlayıp sırra kadem basıyor. Rachel, çok güzel olmasına rağmen tüm insani özelliklerden ari bir otistik; mizah, müzik, tutku gibi kavramları algılamakta zorluk çekiyor; beyaz fare yetiştiriyor, online oyunlarda kendisi olabiliyor ancak, ondan umudu kesmiş olan ailesine bir insan olduğunu kanıtlamak için hamile kalıp evlenmek istiyor.

Roman, beş saat boyunca karakterlerden arasında sırayı bozmadan gidip gelerek, iç dünyaları ve farklı algılarına ışık tutarak çok sayıda konuyu irdeliyor. Oyuncu 1, bir dış ses ve tüm olanları özetleme görevini yükleniyor. Aşırı bilgi girdisi, nete bağımlılık, teknolojinin esir ettiği hayatlar, aşkın doğası, ölüm, hastalıklar, insan olmak, birey olabilmek gibi kavramlar üzerinde özellikle durulurken kayıtsızlığın yükselişi "Yeni Normal" olarak tanımlanıyor. Zamanın ruhunu kaybeden toplumu  eleştiren yazar, evangelist zırvaları kendi pisliğine kalkan olarak kullanan canavarlara da değinmekten geri durmuyor. Nihilizmin sınırlarında gezen romanın ayağı kesinlikle tökezlemiyor, düşmüyor. Yazarın donanımı ve algı açıklığı tüm eser boyunca rahatlıkla hissediliyor.

Son derece ilginç kavramlara değinen eser, bildiğimiz dünyanın ne kadar kolay sona erebileceğini son derece canlı bir şekilde aktarmış.Kitabın sonunda yazarın kullandığı kavramları kendi kalemiyle açıkladığı hoş küçük bir bölüm de bulunmakta. Bağlantıların akıcı kurgu içerisinde ustaca kurulması çok güzel bir detay. Vonnegut ve Ballard ile adı anılan yazarın romanı okunmayı kesinlikle hak ediyor. Keyifli okumalar dilerim. Başka incelemelerde görüşmek üzere.






1 yorum: