Yazar metnini, olasılık ve istatistikle ilgili ufak önermelerle açıyor. Cardano ve çalışmalarına değinip kumarbazdan bilim adamına dönen bu ilginç kişiliğin trajik yaşam öyküsünü okuruyla paylaşıyor. Olasılık hesaplamaları için evrilmediğimizi savunan yazar, Pascal ve kuramlarından bahsettikten sonra ünlü "Pascal Bahsi" ni açıklıyor.
Matematikçileri zayıf noktalarından vuran ünlü Martin Gardner problemi "3 kapı" yı çözümleyerek metnini ve çıkarımlarını destekliyor. Olasılık kuramlarından bahsettikten sonra loto dümenlerine geniş yer ayıran yazar, mizahı da metninden eksik etmediğini göstermiş oluyor böylece. Raslatısallığın frekans ve öznel yorumları arasındaki farkları açıklayan pasajından sonra kaosun "ironiyle yüklü mükemmellik" olduğunu belirtip, rulet masasına davet ediyor okurlarını. Bernoulli, Huygens, Newton, Liebniz'in kuramlarını açıklıyor, Benford yasasını tanıtıyor. Zeno çelişkisi üzerinden çok vakit kaybetmeden Bernoulli'nin büyük sayılar yasasının Makyavellist algıya derin bir darbe vurduğunu matematiksel olarak da kanıtlıyor.
Tüm insanların "Kumarbazın yanılgısı"'ndan muzdarip olduğunu belirtiyor: " Kumarbazın yanılgısı bilinçaltı düzeyde herkesi etkiler. İnsanlar kötü şanslarının ardından şanslarının düzelmesini beklerler ya da iyi giden şanslarının bozulacağından endişe ederler." sahte pozitifler ve pozitif yanılgılarla ilgi bölümde ise şartlı olasılık kavramı tanıtıyor. Bayesyen çözümlemelerin endüstri ve bilimin vazgeçilmezleri arasında olduğunu belirtiyor. Savcının yanılgısı kavramına ve adalet sistemine dair ufak çapta eleştirilerden sonra, Lavoisier, Laplace ve William James'ten alıntılar yapıyor. Çan eğrisini esasen Moivre'nin keşfettiğini ifade edip Merkezi Limit Kuramı ve Gauss'un çıkarımlarına değiniyor. Rastlantısallık ve düzensizliğin sık sık birbiriyle karıştırıldığını ifade eden yazar, yaşam süresi beklentisi ve ölüm raporlarının nasıl ortaya çıktığını açıklıyor. Poincare'den bahseden yazar, Forensik ekonomi kavramını okura tanıtıyor.
Quetelet, ve sosyal fizik türetmesi, hata yasasından çıkarımı yapılan " ortalama insan" , kalitecilerin adı gibi bildiği 80'e 20 yasasına değinen yazar Darwin'in kuzeni Galton'dan bilime katkılarından bahsediyor. galton'un "insan ıslahı" hayallerinden ve ortalamaya gerilemeye eğilimden bahseden yazar bağıntı katsayısını da es geçmemiş. İstatistiksel fiziği ilk kez uygulayan kişinin Einstein olduğunu belirtip Kitaba adını veren Brown hareketine geçmiş. Paylaşılan yanılsamalar ve sosyal örüntüleri açıklıyor: " Örüntüleri aramak ve bulunca da anlam atfetmek insan doğasında vardır."
Keskin nişancı etkisinden bahsettikten sonra, kontrolün bizde olduğunu hissetme ihtiyacımız ile rastlantısallığı algılayışımız arasında tem bir çelişki olduğunu ifade ederek Langer'in deneylerine ve onama eğilimlerine geçiş yapıyor. Son bölümü determinizm ve özgür irade tartımşasına ayıran yazar, determinizm modelininin yetersizliğini "Başlangıç koşullarına kritik bağlılık" ' ın doğurduğu "kelebek etkisi" ile kanıtlıyor. En son sayfalarda Statükoyu haklı çıkarma davranışları gösterdiğimizi ve sosyal etkilerini masaya yatıran yazar tarafsız, cesur ve doyurucu bir eser kaleme aldığını açıkça gösteriyor. Başka incelemelerde görüşmek üzere.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder