Şişko Charlie, evlilik hazırlığında olan sıradan bir muhasebecidir. Düğün planlanırken boşanmalarından bu yana görmediği babasının ölüm haberini alan Charlie, doğduğu şehre cenazeye katılmak adına uçar. Aile dostlarından babasının Örümcek tanrı Anansi olduğunu öğrenen Charlie buna pek kulak asmaz. Aynı zamanda varlığından haberi bile olmadığı bir kardeşi olduğunu da öğrenen Charlie bu deli saçmalarından kurtulmak adına İngiltere'ye ve çok da matah olmayan yaşamına döner. Ancak kardeşi hayatına girecek ve Charlie'yi babasının günahları ve kendi geçmişiyle yüzleşmeye zorlayacak olaylar dizisini başlatacaktır...
Taban tabana zıt olan iki kardeşin yeniden buluşmasıyla başlayan olaylar dizisi bolca rol takası içeren bir kurgu örgüsüne yol açıyor. Örümcek, kaygısız, sorumsuz, hedonist ve kendine güveni tam olan bir yarı-tanrı iken ; Şişko Charlie, uyumcu, sessiz, utangaç, endişeli bir karakter olarak aktarılmış. Yazar kitabı boyunca sık sık Kafka'ya göndermelerde bulunmuş. Kitaptaki pasajlarda otorite ve din sorgusuna giren yazar diğer kitaplarına göre mizahı daha çok kullandığı eserinde detaylı vurgulara yer vermemiş. Hitchcock atfı sıklıkla okurun karşısına çıkıyor. Bir bütünün parçaları olan kardeşler motifi Düalizm kokan yorumlarla desteklenmiş. Cehennem silahına da atıfta bulunan yazar, hukuk sistemini de eleştirmekten geri durmamış.
İhtiyaç - istek uyuşmazlığı antagonist karakter üzerinden işlenmiş ( "Ne dilediğine dikkat et gerçek olabilir." ) Aynı karakterin kendi varoluşunu ve kimliğini reddetmesinin ardından geçirdiği kaygı atakları zaten pamuk ipliğine bağlı olan akıl sağlığını daha çok bozuyor. Aynı karakter Modern Batı iş dünyasını pençesine alan kayıtsızlık ve çıkarcılık görüşlerini de temsil etmesi için seçilmiş. Yazar, şarkı, hikaye ve düşüncelerin ( idea ) gücünü kurguladığı Totem alt boyutunda geçen pasajlarda sıklıkla vurgulamış. Bu boyut aynı zamanda Jung'un "kollektif bilinçaltı" nı da andıran bir nitelik taşımakta. Totemlerin Komplosu, yeri geçici olarak boşalan Anansi ve onun soyundan gelenlere karşı kadim kan davalarından güç alıyor.
Bürokrasi yergisini kadın polis karakterin ağzından aktaran yazar, rol takası motifini sıklıkla kullanmış. Örümcek ve Charlie arasındaki karakter özelliği akışı özellikle son sayfalara doğru daha net hale geliyor. Coats ve Kaplan eşleştirmesi biraz zayıf kaçsa da ve kitapta ufak mantık hataları bulunsa da akıcı, komik ve sürükleyici bir hikaye olarak okuru tatmin etme konusunda sorun yaşamıyor. "Amerikan Tanrıları" ve "Yokyer"'den okurun son derece tanıdık olduğu motifleri kullanmış olan yazar, bu kez mizahı daha çok hikayeye dahil etmiş ve bahsi geçen kitapların hüzünlü ve karanlık atmosferinden sıyrılmış. Bir yolculuk hikayesi bu, karakter kendini ve olacağı kişiyi arıyor eserde. Gaiman, kendini ve yazınını baştan icat etmemiş, ama okurunun sevdiği örgüleri, samimi ve esprili bir tonda aktarmış. Doğal olarak alıp okuyacaksınız. Keyifli okumalar dilerim.
Not: Misket limonunuzu kitapçıdan istemeyi unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder