Yazar, metnini kadının dekorun ve devinimsizliğin içindeki donuk siluetlerin estetiğinden yakasını sıyıramadığı için, güzelliğin modeli olarak düşünülür diyerek açmış. Güzelliğin konsept olarak modernizmin içine "Rönesans'ta gerçekleşen figüratif değişimde" girdiğini belirtip statü ve itibar için değil doğal güzellikleri için hayranlık duyulan kadınları açılımlamış. "İdeal güzellik" e duyulan hayranlığı tanımlayarak 15. yy'da kadın bedeninin daha önce sahip olmadığı bir derinlik ve renge kavuştuğunu ifade etmiş. Güzelliğin değerini belirtmek için ifadelerde değerli metaller ve mücevheratın egemen olduğunu, ahlaki kuralların, güzelliği bedenin belli bölgeleriyle sınırlandırdığını belirtip açık olanın ve gizli olanın ölçütlerini vermiş.
Kelime olarak da bedenin üst taraflarının 15 yy.'da tüm kibar sıfatları üzerinde topladığını, ışık saçan veya parlayan gözlerin güneşin veya gökyüzünün parıltısının temsili olduğunu, güzelliğin, kadınların mükemmelliği olarak görülecek kadar değerini arttırdığını ve böylece kadının statüsünün güçlendiğini ifade etmiş. Kadının onu şeytanileştiren geleneği aşarak mükemmelliğe bir adım daha yaklaştığını cinsiyetler arası ilişkilerin bu yüzden değişerek bir "konuşma sanatının" ve " saray kadını" konseptinin doğuşuna neden olduğunu belirtip fiziksel estetiğin mükemmelliğinin kesin olarak dişileştiğini, güç ve güzellik kavramlarının birbirinden ayrıldığının altını çizmektedir araştırmacı.
Ancak kadın hala erkeği "eğlendirmek" hata "hizmet etmek" için vardır. Hiyerarşi yolunu estetiğe dek bulur: güzellik türleri tanımlanır ve ast-üst ilişkisine girerler; kışkırtıcı güzellik, cilveli güzellik, sofu güzellik. Tanrısal köklere yapılan sonu gelmez referanslar, güzelliğin tasvirinin bir mutlakı yansıtması gerektiği görüşü hakimdir. Güzellik, elementlerin en gizemli kaynaklarıyla birleştirilir, bu koşullarda dilin yetersizliği ve tanımlamada eksiklik net bir şekilde görülebilir. Çoğu zaman beden arzulanan biçime boyun eğmek zorundaymış gibi sıkıştırılır, korse doğar. Güzellik için ilk ev yapımı reçeteler 16. yy.'da ortaya çıkar diyen yazar, 17 yy.'da süslenmenin ve yapaylığın meşruluk kazandığını ve kanıksandığını belirtmiş. Gözler bu dönemde parıltı dışında duygular kazanır ( romantik akımın etkisi hakimdir ),Sahne sanatlarının estetiğin artık ifadeden bağımsız ve devinimsiz olmasını engellediğini, duygu sözcüğü tutku sözcüğünün yerine geçtiğini, fiziksel güzellik üzerine ampirik incelemeler ortaya çok sayıda rakam ve ölçüt çıkardığını belirten yazar, İskelet yapısının incelenmesiyle ırkçılığın dayanak bulduğunu ve seksist dayatmaları ( leğen kemiği genişliği, kadın anne olmak için vardır ) beraberinde getirdiğini ifade etmiş.
Bireyleşmenin, kuaförlerin ortaya çıkmasına, modern kozmetiğin ve ulaşılabilir güzellik idealinin evlere girmesine sebebiyet verdiğini ifade eden yazar, 18. yy. 2. yarısında dirilik, hijyen ve güzelliği kadına bağlayan bir anlayışın somutlaştığının altını çizmiş. 19. yy'da güzellik tanrı vergisi olmaktan çıkıp sonradan kazanılan bir şeye dönüştüğünde makyaj ve süslenmede meşruluk kazanmıştır diyen yazar, tuvallerin artık gözler ve bedenler olduğunu da eklemiş. Yazar, kadının kamusal alana girmesi ona engel olan korsenin sonunu getirerek bir hareket serbestisi sağladığının, perhiz ve egzersizlerle beraber boy aynalarının da evlere bu dönemlerde girdiğinin altını çiziyor. 1930'larda ağırlığın sağlık göstergesi ilan edilmesiyle yeni beden ölçüleri arayışı başladığını, güzellik yarışmalarının ortaya çıktığını , model ve imajların artık sayılara döküldüğünü, cisme büründüğünü belirten yazar, sinemanın bu beden ölçülerini kitlelere yaydığını vurgulamış.
"Platin sarışın" miti doğduğunda, saç şekli ve renginin çarpıcılık öğelerinden biri olduğunun hissi kitle iletişim araçları yardımıyla yayıldığını, Güzellik inşa edilir düşüncesiyle kozmetik sektörünün devasalaştığını belirtip estetik cerrahi ve onarıcı cerrahinin birleştiğini belirten yazar, 1940'larda selülitin tıp literatürüne giridğinin de altını çizmiş. hayvan metaforlarının kadını ( kedi ) tarif ederken kullanılmaya başlaması ise haylazlık ve yabanilik gibi içgüdüsel ve doğal ifadelerin sosyal etiketlerden bir kopuşa işaret ettiğini belirtip özel yaşama ve bireysel seçimlerde özgürleşmenin güzellik konseptinin gelişmesiyle gündelik yaşama girdiğini ifade etmiş. Giyim sektörünün unisex hale gelmesiyle cinsel sınırlar ve etiketler ortadan kalkar: metroseksüellik ve homoseksüellik kavramları tanınma talebinde bulunur. diye görüş belirten yazar, Kimliğin hiç olmadığı kadar beden indirgendiğini, güzelliğin ve ortaya konan şeyin artık bireyin kişiliği olduğunu nosyonunu doğrulamış. Hazzın davranışların merkezine yerleştiğini ( diyetin hazzı, sağlığın hazzı, bakımın hazzı vs...) belirten yazar sormuş: " Tekil bir ben, neşterle nasıl çizilir?" Çok sayıda referans veren ve mümkün olduğunca tarafsız yazan yazar, Doğu'daki güzellik kavramına hiç dokunmamış. Avrupai nosyonların onaylanmasına kadar gelen görüşler daha detaylı bir tarihçe talep eden okurları yüzüstü bırakacaktır. Keyifli okumalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder