7 Mart 2014 Cuma

Erewhon, Samuel Butler


Gönüllü bir sürgün olan ana karakter, talihini uzak diyarlarda aramak için İngiltere'den ayrılır. Avrupa'nın kolonilerinden birinde çobanlığa başlayan karakterin tek amacı tarifsiz zenginlikler bulmak ve şansını tersini döndürmektir. Sürekli bulutlarla çevrili olan yüksek bir dağın ardına yapacağı yolculuk onu henüz keşfedilmemiş bir uygarlığa götürecek, orada kaldığı süre boyunca bu garip toplumu inceleyecektir...

Keşfetme arzusu ile dolu olan karakter zamanın ruhunu yansıtıyor, başarılı pastoral betimlemelerle desteklenen kurgu akıcı. En yüksek dağdan ölümüne korkan yerli karakteri, zorlu doğa koşullarıyla birlikte geçit bekçisi görevini üstlenmiş. Materyalist ve sömürgeci İngiliz imparatorluğunun imalarını bünyesinde taşıyan karakter 1. tekilden aktarılmış. Doğa koşulları ile izole olmuş bir ülke olan Erewhon'un insanları fiziksel açıdan güçlü ve güzel, karakter ve ahlaki açıdan zayıf bir toplum oluşturuyorlar. Yazar sosyal istenirlik kıstaslarını tersine çevirerek çağın İngiltere'sini hicvetmiş. Sosyal darwinizm imalarına başvuran yazarın kurgusuna, insan ıslahı görüşü hakim. Makinelerin insan iş gücünün yerini alacağına yönünde çağının ötesinde uyarılarda bulunan yazar, aynı zamanda konformizm ve kültürel baskı oluşumunu da irdelemiş.

Fiziksel rahatsızlıkları modern tıbbın tedavi etmeyeceği, insan bünyesini tembelleştirip hastalıklara karşı daha duyarlı ve zayıf hale getireceği uyarısında bulunan yazar, ileride doktorların ilaç pazarlayacağını öngörmüş. Sosyal ve bireysel sorumluluk, ahlak ve adalet kavramlarını tersine çeviren yazar, ölümden korkmayan buna bağlı nevrozları taşımayan bir toplum dizayn ederken taksidermi ve heykeltraşlığı melezleyerek yeni bir meslek grubu kurgulamış. Bu kimselerin eserleri olan cesetten heykeller toplumun eski dönemlerinde sokaklarını süslemiş. Sanatın ticaret unsuruna dönüşmesiyle alaya eden yazar, ölüm ve doğuma verilen tepkileri tersine çevirmiş. Aşağı kastların varlığına verilen tepkiler üzerinden elitizm eleştirisine giren yazar, Tanrı ve kilisenin otoritesini sorgulamış.

Pantheona yakın çoktanrılı bir dine sahip olan Erewhonlular insan özelliklerinin kişiselleştirilmiş hallerine ibadet ediyorlar. Düalist önermelerle eğitim sistemini ve ezberci eğitimi eleştiren yazar, totolojilerle mantıksızlıkları vurgulamış. Akademik yobazlıkları irdeleyip bireyi yüceltirken "Mekanik evren" görüşü "Makinelerin kitabı" bölümünde hicvedilmiş. Çok sayıda determinist argümanla ve Mekanik evren, biyolojik evrim uyarlamasıyla akımı bozmayan yazar, İnsan ruhunun ikiliğini apollonik ve dionysosçu görüşleri irdelemiş. Ortak gen hafızasını savunan yazarın görüşleri Lamarck'a daha yakın. İlk bilimkurgu eserleri arasında sayılan eser hem ütopik hem distopik özellikler taşıyor. Keyifli okumalar dilerim. Başka incelemelerde görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder