7 Mart 2014 Cuma

Evrenin Türküsü; G. Altov, V. Yuravleva


Lanskoy, hocasının isteği üzerine ünlü bir kozmonotun heykelini yapmak üzere görevlendirilir. Görüşme esnasında uzay aracında görev bölgesine gitmekte olan Çevtsov ile konuşabilecekleri kısıtlı bir zaman vardır. Lanskoy, insanın tutkularını ideal ve erdemlerini bir heykele dönüştürmek için efsanevi Çevtsov'un maceralarını dinlemeye başlar. Akıllı bir türle olan ilk teması ve uzayın tehlikelerini ilk ağızdan dinlemek Lanskoy'un içindeki yaratıcılığı ateşleyecektir...

Doğa üzerindeki tahakküm arzusu ve hayalperestlik seviyesindeki optimist görüşler ilk sayfalarda kendini belli ediyor. Geleceğe özlem duyan karakterin ağzından Rönesans ve Uzay çağı bağdaştırılmış. İnsanın manevi şahsiyetine sıklıkla övgüler düzen yazarlar, sanat ve sanatçıya, bilim ve bilim kurguya saygı da kusur etmemişler. Geçmiş yüzyılların deniz ve keşif serüvenlerini uzaya taşıyan yazarlar, insan merkezci yaklaşımları eleştirmişler. Teknolojik ve evrimsel bazda taze ve farklı önermelere giden yazarların kurguladığı dünyalar evrim kuramına atıfta bulunması yanında temelini bilimsel önermelerden almayan motifler oluşturmuş.

Nietzsche'nin "übermensch" ine gönderme ve Darwinist çıkarımlar kullanan yazarlar, son derece ilginç bir motif kurgulamışlar: Nihilist bir uzaylı ırkı. Beethoven, Mozart, Leonardo da Vinci, Michelangelo atıfları yapan yazarlar, bilgi birikimini bilime ve şiire yükleyen ifadeler kullanmışlar ve kollektif bilinçaltına, Jung'a atıfta bulunmuşlar. Homeopatik tedavinin yüceltilmesi, nükleer silahlanma karşıtı görüşleri, iletişim sorunlarının edebiyat ve anlayışla çözülebileceği önermeleri dışında Goethe ve Shakespeare atıflarında bulunan yazarlar eserlerini pozitif ve geleceğe umutla bakan bir sonla kapatmışlar. Ufak tefek yazım hataları hariç okuma zevkini bozacak bir yanı yok. Türün hayranları keyifle okuyacaktır. Başka incelemelerde görüşmek üzere.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder