6 Şubat 2013 Çarşamba

Marslılar, İsaac Asimov




Pinuccia ince davrandı ve beni Asimov ayında konuk etti... Bende seçtiğim kitaplarla onun etkinliğine katkıda bulunayım dedim.



Ustanın 4 kısa hikayesinin bulunduğu kitabı. Yazar, işlemeyi en sevdiği motifleri burada da kullanmaktan geri durmamış. İlerleme adına verilen çaba, mantıklı çözümlere duyulan ihtiyaç, ekol çatışmaları hikayelerin ana motifleri olarak göze çarpıyor. Ayağı yere basan kurgusu, güçlü çıkarım ve öngörüleri ile bezeli olan hikayeleri sosyolojik açıdan son derece akla yatkın ve sağlam olsa da tıpkı Clarke gibi birebir ilişki ve diyaloglarda konferans salonları hakim olan soğukluğa benzer bir his alabilir okur. Bilimsel verileri boğmadan yedirdiği öyküler, çarpıcı sonları ve etkileyici kurgu oyunlarıyla göz çarpıyor. Mantık ve sağduyudan sapmaması ve geleceğe dair güçlü öngörüler eserin büyük artıları. Öykülere bir göz atalım...

Marslıların Yolu
Dünya ve Mars arasındaki materyal rekabeti ve su kıtlığıyla ilgili ambargonun politik etkileri üzerine yazılmış olan öyküde, uzay çöpçülerinin cesur girişimleri işlenmiş. Materyallerin ve alaşımların eldesinde güçlükler, Mars'ın bağımsızlık çabası, suyun önemi hakkındaki görüşlerine yer vermiş bu öyküde.

Gençlik
Medeniyetinin alacakaranlığını yaşayan bir ırkın, huzurlu ve gelişmeye yönelik ilgilerinin kaybolduğu bir zaman anlatılmış bu öyküde. Başka zeki ırklarla temasın bu miskinlik ve durağanlığı bozmasının umut edildiği diyaloglar göze çarpıyor. Aynı zamanda merak ve gençliğin yüceltildiği pasajlar da yer almakta.

Derinlerde
Kendi ölen Güneş'lerinden kaçan ve gezegenlerinin derinlerine saklanan bir ırkın biz insanlarla temas kurma çabası işlenmiş. Sosyolojik farklılıklar ve semantik algının değişkenliği üzerine güzel çıkarım ve ince yergiler yer almakta. Anne - çocuk ilişkisini görünürde yeren, ancak alt metninde önemine saygı duruşunda bulunan bir hikaye bu.

Enayi Tuzağı
Hükümetin yerleşme planları yaptığı bir gezegene daha önce yerleşen kolonicilerin hepsi ölmüştür. Aynı felaketin yaşanmasını istemeyen devlet görevlileri tümü gönüllü ve kendi alanlarında uzman olan bir kadroyu bu fenomeni incelemeye gönderir. Hikayede bilim dalları arasındaki iletişimsizlik ve akademik yobazlıklar masaya yatırılmış. İnsanın bencil ve hırslı doğası eleştirilmiş ve bilgi açlığı, merak yüceltilmiş. En çarpıcı sona ve güçlü kurguya sahip öykü kitaptaki bu.

Yazar, yergilerini farklı ırklar üzerinden aktarırken, tüm kısa öykülerinde olduğu gibi atom bombalarına ve getireceği felaketleri karanlık ve unutulmuş bir çağ olarak öykündürmüş. Hikayelerindeki veriler ve öngörüler hayranlık uyandırıcı güçte. Dilinin samimi olduğunu söyleyemem, ancak merak öğesini son derece güçlü kullanan yazar, kopmaya fırsat bırakmıyor. Keyifli okumalar dilerim. başka incelemelerde görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder