16 Şubat 2013 Cumartesi

Mars'ta Zaman Kayması, Philip K. Dick





Sene 2045. Mars'ta koloni kuran insan ırkı , orada yaşayan insanları köle etmiş. Su yokluğunda dağınık ve birbirlerinden kopuk yaşamaktadır. Farklı ülkelere dahil koloniciler, kendi gruplarını oluşturmuş BM'nin zorlamasıyla iyi geçinmektedirler. Suyu BM kontrol ettiği için son söz hakkı bu kuruma ait. ırkçılık ve güvensizlik yüzeyin altında ortaya çıkmak için beklemektedir, eski Dünya'nın kavgaları yeni Dünya'ya taşınmıştır. Kontrol ve güç hırsıyla gözü dönmüş Arnie Kott, geleceği görebildiğine inandığı şizofren bir çocuğun dünyayla iletişim kurmasını sağlamak için esk şizofren tamirci Jack Bohlen'i kiralar. geleceği önceden görüp yeniden şekillendirecektir. Ancak bu küçük şizofren... hepsinin gerçeklik algılarını zorlayacaktır.

Çöladamları ölen bir uygarlığın son temsilcileri, kısa boylu zenciler. Uysal ve korkak bir yapıları var, avcılık toplayıcılık aşamasını hiç geçmemişler. Yazar Dış döllenme ( panspermia ) kuramıyla insanı kökenlerine götürmüş. Evcil hayvanlarda Mars'ın katı doğasına uygunlar : Peygamberdeveleri. Kusurlu doğanları eleme arzusu çok sık bir şekilde karşımıza çıkıyor kitapta. Dokusu genel olarak son derece hüzünlü. Tezat kullanarak konformizm eleştirisi yapan yazar, insanın ikiyüzlü doğasını göstermekten kaçınmamış. Sert, soğuk ve acımasız ticaret dünyasını, tıbbi iktidarı da eleştiren ve karikatürize eden yazar, kayıtsızlık uyarısında bulunmuş. Mana yoksunu yaşamların tüketimle doldurulduğunu göstermekten çekinmemiş ve yaşayan ölü benzetmelerini sıkça kullanmış.

Dayatmacı kültür ve konformizm eleştirileri son derece sert ve güçlü. okullar uyumcu, sınıflandırmaya tabi tutulmuş küçük memurlar yetiştiriyor ve öğretmenler yapay. Hepsi insan taklidi... Uyum göstermeyen çocuk otistik ve şizofren damgası yiyerek akıl hastanesine gönderiliyor. Üst kasta ait kişisel cenneti, Valhalla'ya gökkuşağı köprüsüyle gönderme yapan yazar, Temassızlık ve anlayış yoksunluğu dair uyarılarda bulunmuş. otoritenin algısına uyum göstermeyen herkesin deli olduğunu sıkça vurgulayan yazar, entropiyi diğer eserlerinde olduğu gibi başarılı bir şekilde kullanmış. Rank ve Jung'a atıfta bulunan yazar, herkese deliliğin farklı dokularını tattırmış romanında. Özellikle kümülatif deja-vu motifi muhteşem işlenmiş. Karakterlerine kişilik bozuklukları ile boyut kazandırmış. yazarın imzası gibi olan gerçeklik algısının sorgusu çok güçlü işlenmiş. Okuru bolca şaşırtmış.

Sürükleyici ve eleştirel yazını, samimi çıkarımları ve okuru sarsan kurgu oyunlarıyla son derece başarılı bir eser. yazıldığı dönem itibariyle kullandığı kişilik profilleri ve kuramlar geçerliliğini yitirmiş olsa da bu durum okuma keyfinden bir şey götürmüyor. Rahatlıkla önerir, keyifli okumalar dilerim. Başka incelemelerde görüşmek üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder