12 Kasım 2012 Pazartesi

Final Cut



Yakın gelecekte artık cenaze törenleri daha farklıdır. Kişinin kendi yaşamı bellekten alınıp edit'lenerek hatırlanmak istendiği gibi sunulur. Bunu "Montajcılar" ( Cutter ) sağlar. İşinin ehli bir montajcı olan Alan, çocukluğunda bir ölüme şahit olur. Bu travmadan sonra bir gün bile büyümez. Geçmişte yaşar. Yeni aldığı iş onu geçmişin günahlarıyla yüzleşmeye zorlayacak, tüm hayatını darmadağın edecektir.



Bir taksidermist, rahip , cenaze levazımatçısı ve günah yiyen... Hepsini bir araya getirdiğimizde Montajcı'yı elde ederiz. Onlar Tanrıdır. Sevap ve Günah melekleri... ve günah keçisi. İnsanların hayatlarına şahit olurlar. Mahremiyet söz konusu bile değildir. En özel anlarınız, en çirkin yanlarınız ortadadır onlar için. Kimisi mesleğin duygusal yükünü kaldırmaz ve ayrılır. Ancak Alan beton gibidir. Kolay sarsılmaz, en güç işlerin bile üstesinden gelir. Canavarları, aziz yapmak onun işidir... Tıpkı bir taksidermist gibi yaşam doldurur ölülere. Ama o mumyalarken kullandığı malzeme yarı-gerçekler ve yalanlardır.



Ölümle sarılmış bu adam, kendi hayatını bile yaşamaz. Yeri yoktur kendi için. sevilmeyi de hak etmez. Son işinde kendi geçmişiyle yüzleşmesi gerekince ise hayatı başına yıkılır. Tanrı'nın gücünü etten kemikten insanlara vermek doğru mu? Bizim yerimize tüm hayatımızın kayda alınmasına onay veren ailelerin buna hakkı var mı? Geçmişte kaybolan ruhlara bir çıkış kapısı mıdır bu teknoloji yoksa sosyal kontrolün ulaştığı en son nokta mıdır? Bir gün birinin izleyeceğini bilseniz daha farklı davranır mısınız?



Kamuoyunda büyüyen izlenme korkusu, teknoloji karşıtlarını yeni bir akım içinde örgütlenmeye götürmüştür. İnsanlar mahremiyetlerini geri istemektedirler. Portatif bir mahşer makinesi olan implantlar, insanların yaşamlarını hem görsel hem duyusal olarak kaydetmekte ve veri merkezlerinde işlemektedir. implant ayırt edilemeyen özel bir maddeyle üretildiğinden operasyon söz konusu değildir. Ancak elektrosentetik dövmeler implatın bozulmasına kaydın kesilmesine neden olduğu için toplumu görsel olarak ikiye böler. Her 20 insandan biri implant taşır, sadece dövmelilerin taşıdığı ve istemediği bellidir.



Bol alt mesajı ve gerilim yüklü kurgusuyla sürükleyici bir film. Kullandığı kurgu oyunları çok başarılı. Kırık bir aşk öyküsü ve güzel göndermelerle süslenmiş olan senaryonun hakkını Robin Williams ceset kadar soğuk mimikler ve yapmacık gösterişli bir gülümsemeyle vermiş. Detayları es geçmeyen film, ana karakterin aynaya yumruk attıktan sonra kesilen elindeki yarayı filmin sonunda bile gösterecek kadar özenli. Mira Sorvino'nun oyunculuğu da başarılı.




Yapmacık gülümsemeler ve yalan mühendisliklerinin ardına bakmak isterseniz bu film size "kel öldükten sonra sırma saçlı olur mu?" gösterecektir. Başarılı bir bilim kurgu ve eleştirel bir film. Vakit ayırırsanız hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Keyfili seyirler dilerim. Başka incelemelerde görüşmek üzere.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder