Guin'in eleştiri ve irdelemelerinin yer aldığı kitabı. Ünlü yazar, Batı toplumunun okuyucu modellerini irdeleyerek başlıyor eleştirmeye. Bize diyor ki: " Yaratıcı kişi, hayatta kalmış olan çocuktur." Nasıl hayatta kalmış? Ne derdi var ki modern insanın? Sahte gerçekliklerle kendi doğası ve arzularına, hayalgücüne aç bırakılmış olmasının telafisi var sonuçta: Yarışma programları var, mısır gevrekleri kutusu reklamları, sonra bestseller'lar var. Para ve başarı üzerinden yürüyen hayatlara dokunabilen tek edebiyat kırıntısı bu.
Yazar hayalin iç benliğin dili olduğu söyledikten sonra, Tolkien'in " basitleştirmeci" tavrını eleştiren kişilere, Taoizm ve Jung ekolü üzerinden saldırıyor,can yakıyor. Kelimelerle müzik yapmanın önemine değiniyor. Eril şiiri yeriyor ve alternatifler sunuyor, sözlü metinlerin önemine parmak basıyor. Yazarın okurla ilişkisini, hikayelerin oluşum ve gelişim süreçlerini, önemli öğelerini paylaşıyor. Tecrübelerini sunmuş ve öğüt vermiş, azarlamış ve kimi yerde şefkatle uyarmış genç yazarları. modern çağın ezdiği bireyselliği ve öznelliği aramış yazınlarda. Mit ve simge kullanım alanlarından bahsetmiş. Simge arayışının edebi zevki baltaladığına, gösterişçi yazının ruhsuzluğuna çatmış. Yazarın bilinç ve bilinçdışı arasında bir aracı olduğunu belirtmiş, Sansür ve piyasa kaygılarına değinmiş. Amerikan bilim kurgusunu yermiş, yerinde ve düzgün eleştirilere; eleştirmen ve ciddi okurlara olan ihtiyaçtan bahsetmiş.
Kadının hem toplumdaki yerini ( yazar olarak ) hem de metinlerdeki,romanlardaki karakterler olarak irdeleyen yazar bize farklı bir tarih sunmuş. Tarihin bile fallik öğelerle eril-toplum ve tarihçiler tarafından çarpıtıldığını açıklamış alıntılarıyla: Kalın ve etkileyici sopalar,keskin dehşet verici mızraklar gibi fallik çağrışımlara sahip öğelerden önce toplanan yiyeceklerin taşınması gereken uydurulan nesnelerin önemine dikkat çekmiş. "Doğurursan yaratamazsın ( yazamazsın ) veya tam tersi..." mitosuna saldırmış, kıymık kıymık doğramış Guin. Kadının fizyolojik evrimini menopozla tamamladıktan sonra, kendine gebe kalması gerektiğini savunmuş. Kocakarıların ima ve önemine parmak basmış.
Eleştirel edebiyatı, çocuk raflarından modern edebiyat raflarına çıkmasının, fantezinin ve bilim kurguya olan algının değişmesinin nedenlerinden biri olan bu bilge kocakarı çok konuşmuş, güzel konuşmuş. Ustanın sırlarını kapıp kulağınıza küpe edebileceğiniz bu güzel kitabı, TÜM KADINLARA öneriyorum. Başka incelemelerde görüşmek üzere.
"Erkeği insan, kadını öteki kabul eden kültür, kadını sanatçı olarak kabul edemez." Ursula K. Le Guin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder